Tutunamayanlar, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Berna Moran, Oğuz Atay'ın bu ilk romanını "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak niteler. Moran'a göre "Oğuz Atay'ın mizah gücü ve duyarlığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, eserdeki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. "Küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya alan Atay, "saldırısı tutunanların anlamayacağı, rededeceği türden bir romanla yazar."Alışılmış üslubun dışında, yer yer kasvetli, okuyucuyu kızdıran, sevdiren ama bir o kadar da bağlılık yapan, bizi, insanlığı kısaca hayatı anlatan bir roman… Unutulmaz karakterler, Selim Işık, Turgut Özben, Süleyman Kargı, Metin, Esat ve diğerleri… Her biri bir roman karakteri belki… Okuyunca hayattan koparan bir yerlerde Selim var mı, Turgut ben miyim diye düşüncelere daldıran bir metin. Kısacası hayata tutunamayan, gidişatı kabul etmeyen, inkarın ve isyanın romanı.
Aslında bu kitap bir karakter romanı, çok fazla olay örgüsü yok. Oğuz Atay’ı ve eserlerini anlamak için öncelikle karakterleri iyi özümsemek ve iç dünyasını anlamak gerekmektedir. Roman bir trende başlar. Turgut trende tanıştığı bir gazeteciye bir mektupla yazdığı notları gönderir. Mektupta gazetecinin bu ‘eser’i yayınlamayı düşünürse ilgili kimselerle görüşmesini ve onların onayını aldıktan sonra harekete geçmesini ister.